SGK Tarafından Karşılanmayan İlaçlar ve SaÄŸlık Uygulamaları Sistemi
Türkiye’de ilaçların Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından ödenmesi veya ödenmemesi, kapsamlı bir düzenleme sistemine dayanır. Bu sistemin merkezinde SaÄŸlık Uygulamaları TebliÄŸi (SUT) bulunur. SUT, Türkiye’de kamu saÄŸlık sigortası kapsamında hangi tedavilerin, ilaçların, tetkiklerin ve hizmetlerin devlet tarafından karşılanacağını belirleyen temel mevzuattır.
SUT, yalnızca bir liste deÄŸildir; her bir ilaç için belirli koÅŸulları, kullanım sürelerini, doz sınırlarını, hekim branÅŸlarını ve rapor gerekliliklerini belirler. Böylece ilaçların geri ödenmesi yalnızca tıbbi gerekçeye deÄŸil, aynı zamanda mevzuatın biçimsel koÅŸullarına da baÄŸlı hale gelir.
SGK’nın ilaç geri ödemelerine iliÅŸkin kararları, “İlaç Geri Ödeme Komisyonu” ve “Tıbbi ve Ekonomik DeÄŸerlendirme Komisyonu” adlı iki ana kurul tarafından alınır. Bu komisyonlar, baÅŸvuru yapılan ilaçların klinik etkinliÄŸini, farmakolojik güvenliÄŸini, maliyet-etkinlik analizlerini, tedaviye alternatif olup olmadığını ve toplum saÄŸlığı açısından öncelik düzeyini deÄŸerlendirir. Amaç, hem hastaların yaÅŸamsal tedavilere eriÅŸimini saÄŸlamak hem de kamu kaynaklarının sürdürülebilir biçimde kullanılmasını temin etmektir.
​
SGK’nın İlaçları Karşılama SistematiÄŸi
​
SGK, ilaçları üç ana baÅŸlıkta deÄŸerlendirir: tam karşılanan ilaçlar, kısmen karşılanan ilaçlar ve karşılanmayan ilaçlar.
1. Tam Karşılanan İlaçlar
​
Bir ilacın tam karşılanması için birden çok koÅŸulun aynı anda saÄŸlanması gerekir. Öncelikle ilacın SGK’nın “bedeli ödenecek ilaçlar listesi”nde yer alması gerekir. Ancak bu tek başına yeterli deÄŸildir; SUT’ta belirtilen endikasyon, rapor, hekim branşı ve kullanım protokolleri de eksiksiz uygulanmalıdır.
İlaç, yalnızca belirli tanılar için onaylıysa, bu tanı dışında yazıldığında ödeme yapılmaz. Ayrıca ilacın kullanımı, belirli bir uzman hekimin raporuyla desteklenmelidir. Bazı ilaçlar için, örneÄŸin biyolojik tedavilerde, saÄŸlık kurulu kararı zorunludur.
Farmakolojik açıdan deÄŸerlendirildiÄŸinde, SGK’nın tam ödeme yaptığı ilaçlar genellikle terapötik etkinliÄŸi uzun dönem klinik çalışmalarla kanıtlanmış, güvenlik profili kabul edilebilir düzeyde olan ve eÅŸdeÄŸer alternatifi bulunmayan ilaçlardır. Bu ilaçların maliyet-etkinlik analizleri de olumlu sonuçlanmıştır.
​
2. Kısmen Karşılanan İlaçlar
​
Bazı ilaçlar için SGK yalnızca belirli bir tutarı öder ve geri kalan kısmı hasta öder. Bu durumun temel nedenlerinden biri, eÅŸdeÄŸer ilaç uygulamasıdır. EÄŸer piyasada aynı etken maddeye sahip, daha düÅŸük fiyatlı bir alternatif varsa, SGK yalnızca referans fiyat düzeyine kadar ödeme yapar; kalan farkı hasta öder.
Ayrıca reçete edilen dozun SUT’ta belirtilenden yüksek olması, tedavi süresinin sınırların ötesine geçmesi, ya da ilacın endikasyon dışı kullanımı gibi durumlar da kısmi ödeme kapsamına girer.
Farmakoloji bilimi açısından bakıldığında, bu ilaçlar genellikle etkinliÄŸi kanıtlı olmakla birlikte aynı etkiyi gösterebilecek jenerik veya terapötik eÅŸdeÄŸerleri bulunan ürünlerdir. SGK, mali sürdürülebilirlik açısından tedavi etkinliÄŸi aynı olan daha düÅŸük maliyetli alternatifleri tercih eder.
​
3. Karşılanmayan İlaçlar
​
Bazı ilaçlar hiçbir ÅŸekilde SGK tarafından karşılanmaz. Bu durumun birkaç temel nedeni olabilir:
-
İlacın geri ödeme listesine henüz alınmamış olması,
-
Türkiye’de ruhsatlı olmaması veya temin edilememesi,
-
Gerekli rapor veya sağlık kurulu kararlarının eksikliği,
-
Farmakoekonomik değerlendirmede maliyet-etkin bulunmaması,
-
Firma tarafından geri ödeme baÅŸvurusunun yapılmamış olması.
SGK açısından her ilaç için “kamuya ekonomik yük” ile “hastaya tıbbi fayda” arasında denge aranır. EÄŸer ilacın faydası, maliyetine oranla düÅŸük görülürse, geri ödeme listesine dahil edilmez. Ancak bu, ilacın tıbben etkisiz olduÄŸu anlamına gelmez; yalnızca maliyet-etkinlik açısından kamu tarafından karşılanmasının uygun görülmediÄŸini ifade eder.
SaÄŸlık Uygulamaları TebliÄŸi’nin Rolü ve SGK’nın Yetkisi
SUT, SGK’nın ilaçları hangi kriterlere göre deÄŸerlendireceÄŸini belirleyen temel idari çerçevedir. TebliÄŸde, her ilaç için ayrı kodlar, tanılar, dozlar, rapor gereklilikleri, kontrol kriterleri ve tedavi süreleri tanımlanmıştır. ÖrneÄŸin bir ilacın baÅŸlangıçta üç aylık raporla, sonrasında altı aylık periyotlarla yenilenmesi ÅŸart koÅŸulabilir.
SUT aynı zamanda “baÅŸlangıç kriteri” ve “devam kriteri” kavramlarını da içerir. Bu kriterler, tedaviye baÅŸlanacak hastaların hangi klinik parametrelere sahip olması gerektiÄŸini ve tedaviye devam edebilmek için hangi yanıt düzeylerinin elde edilmesi gerektiÄŸini belirler. Böylece ilaç kullanımı yalnızca bilimsel veriye deÄŸil, aynı zamanda kontrollü izleme sistemine baÄŸlanmış olur.
SGK, bu düzenlemeler çerçevesinde geri ödemeyi hem tıbbi hem idari yönden denetler. EÄŸer rapor eksikse, hasta endikasyona uymuyorsa ya da protokol ÅŸartları yerine getirilmemiÅŸse ödeme reddedilebilir.
“Yalnızca Kanser İlaçları Dava Konusu Olabilir” Yanılgısı
​
Kamuoyunda yaygın bir inanış, yalnızca kanser ilaçlarının SGK tarafından reddedilmesi durumunda dava açılabileceÄŸi yönündedir. Oysa hukuken ve tıbben bu doÄŸru deÄŸildir.
SGK, yalnızca kanser deÄŸil, tüm branÅŸlardaki ilaçlar için ödeme kararı verir. EÄŸer bir ilaç hayati öneme sahipse, yani hastanın yaÅŸamını sürdürebilmesi veya tedavisinin kesilmesi halinde geri dönüÅŸü olmayan bir saÄŸlık kaybı doÄŸacaksa, bu ilacın karşılanması gerekir. Bu ilke, yalnızca onkoloji deÄŸil, kardiyoloji, nefroloji, endokrinoloji, nöroloji ve immünoloji gibi tüm alanlarda geçerlidir.
ÖrneÄŸin:
-
Kronik böbrek yetmezliÄŸi olan bir hastanın ömür boyu kullanması gereken immün baskılayıcı veya eritropoietin türevi bir ilacın kesilmesi, yaÅŸamı tehdit edebilir.
-
Addison hastalığında veya hipofiz yetmezliÄŸinde kullanılan hormon replasman tedavilerinin eksikliÄŸi, hastayı kısa sürede hayati krize sokabilir.
-
Nadir kalp kası hastalıklarında veya ileri kalp yetersizliÄŸinde kullanılan bazı yeni nesil ilaçlar, mortaliteyi düÅŸürür ve tedavinin kesilmesi ölüm riskini artırır.
-
Multipl skleroz, lupus, romatoid artrit veya nöromüsküler hastalıklarda kullanılan biyolojik ajanlar, hastalığın ilerlemesini durdurur; bu ilaçlara eriÅŸim engellenirse kalıcı sakatlık geliÅŸebilir.
Bu örnekler, “hayati ilaç” kavramının yalnızca kanserle sınırlı olmadığını açıkça gösterir. Bir ilacın ödenmemesi durumunda, hastanın yaÅŸamını sürdürebilmesi imkânsız hale geliyorsa, bu ilaç hukuken de “zorunlu tedavi” kapsamına girer.
​
Tıbbi ve Farmakolojik Değerlendirme
​
Bir ilacın hayati öneme sahip sayılabilmesi için klinik gereklilikle birlikte farmakolojik özellikleri de dikkate alınır.
-
Farmakodinamik özellikler: İlacın hücresel düzeyde etki mekanizması, tedavi yanıtının özgünlüÄŸü ve alternatiflerle deÄŸiÅŸtirilemezliÄŸi deÄŸerlendirilir.
-
Farmakokinetik özellikler: Emilim, dağılım, metabolizma ve atılım süreçleri, özellikle böbrek ve karaciÄŸer yetmezliÄŸi olan hastalarda doz ayarlaması açısından önemlidir.
-
Toksisite profili: İlacın güvenli kullanım sınırları, uzun dönem toksisite riskleri ve terapötik pencere geniÅŸliÄŸi göz önünde bulundurulur.
-
Farmakoekonomi: İlacın maliyeti, tedavi baÅŸarısı, yaÅŸam süresine katkısı ve yan etki yönetimi birlikte deÄŸerlendirilir. Maliyet-etkinliÄŸi yüksek olan, yani harcanan kaynak başına daha fazla yaÅŸam yılı veya yaÅŸam kalitesi saÄŸlayan ilaçlar geri ödeme sisteminde öncelik kazanır.
Tüm bu parametreler, SGK’nın bilimsel danışma kurulları tarafından incelenir ve karar sürecinde doÄŸrudan etkili olur.
Hastalar Açısından Pratik Süreç
​
Bir ilacın SGK tarafından karşılanmaması durumunda, hastalar şu adımları izleyebilir:
-
Rapor ve reçete kontrolleri yapılmalı: İlaç, doÄŸru branÅŸ hekimi tarafından, güncel ve geçerli raporla yazılmış olmalıdır.
-
SaÄŸlık kurulu kararları incelenmeli: Bazı ilaçlar için kurul raporu veya özel protokol gerekir.
-
EÅŸdeÄŸer ilaç durumu araÅŸtırılmalı: Aynı etken maddeye sahip, fark ödemesiz alternatifler mevcut olabilir.
-
Yurt dışı ilaç temini prosedürü: Türkiye’de ruhsatı olmayan ama tıbben zorunlu ilaçlar, “yurt dışı ilaç temin onayı” ile SGK kapsamında deÄŸerlendirilebilir.
-
İtiraz ve yargı süreci: SGK ödemeyi reddederse önce kuruma yazılı itiraz yapılır; olumsuz yanıt alınırsa idare mahkemesine dava açılır.
-
Tedavi süresince ilaç kullanımı: Mahkeme, dava süresince hastanın ilaca eriÅŸimini saÄŸlamak için ihtiyati tedbir kararı verebilir.
Bu süreçte en önemli unsurlardan biri, tedaviyi öneren hekimin raporunda neden bu ilacın alternatifiyle deÄŸiÅŸtirilemeyeceÄŸini bilimsel gerekçelerle açıklamasıdır. Rapor, klinik bulgular, laboratuvar sonuçları ve literatür desteÄŸi ne kadar güçlü olursa, hem SGK nezdinde hem yargı sürecinde baÅŸarı ihtimali o kadar artar.
​
SGK’nın ilaçları karşılama sistemi, yalnızca mali deÄŸil, aynı zamanda bilimsel ve etik bir dengedir. Amaç, hem toplum kaynaklarını korumak hem de bireyin yaÅŸam hakkını güvence altına almaktır.
Bir ilacın bedelinin SGK tarafından ödenmemesi, o ilacın gereksiz veya etkisiz olduÄŸu anlamına gelmez. Kimi zaman yalnızca listeye alınma süreci tamamlanmamıştır, kimi zaman maliyet-etkinlik analizleri sonuçlanmamıştır. Ancak eÄŸer bir ilaç hastanın yaÅŸamını sürdürmesi için zorunluysa, bu tedavinin devlet tarafından karşılanması hem tıbbi hem insani bir zorunluluktur.
​
Bu durum yalnızca kanser ilaçlarıyla sınırlı deÄŸildir. Kronik böbrek hastalığından endokrin bozukluklara, kalp yetmezliÄŸinden nörolojik hastalıklara kadar birçok durumda, tedavinin kesilmesi hastanın yaÅŸamını doÄŸrudan etkiler. Bu nedenle her birey, kendisine reçete edilen ve yaÅŸamı için gerekli olan ilaçların SGK tarafından karşılanmasını talep etme hakkına sahiptir.
​
Sonuç olarak, ilaçların geri ödeme sistemi yalnızca yasal metinlerle deÄŸil, aynı zamanda tıbbın temel ilkesi olan “yaÅŸamın korunması” anlayışıyla ÅŸekillenmelidir. Hayati öneme sahip bir tedavinin ekonomik gerekçelerle engellenmesi, modern tıbbın etik ilkeleriyle baÄŸdaÅŸmaz. Bu nedenle her hasta, bilimsel gerekliliÄŸi kanıtlanmış tedaviye eriÅŸim hakkını savunmalı; devlet de bu hakkı, saÄŸlık politikalarının merkezine yerleÅŸtirmelidir.